Hamile kalmakta zorlanan çok sayıda kadın bulunmaktadır. Bu sayının giderek artmasının bir nedeni olarak kabul edilen endometriozis hastalığı olumsuz etkileriyle kadınları etkilemektedir. Kadınlarda daha fazla görülmeye başlayan çikolata kistleri gebeliğin önünde bir engeldir. Endometriozis hastalığı yumurtalıklarda çikolata kistinin oluşmasına neden olmaktadır. Rahim içinde bulunan hücrelerin kanamayla birlikte rahim dışındaki organların üzerinde yerleşmesiyle oluşan hastalık, yumurtalıkları etkilediğinde çikolata kistleri meydana gelmektedir.
Kısırlık sorunu olan ve gebe kalamayan kadınlar üzerinde yapılmış olan bir araştırmada, kadınların çoğunda endometriozise bağlı oluşan çikolata kistleri belirlenmiştir. Kistlerin içi erimiş çikolata gibi koyu kahverengi bir sıvıyla dolu olduğundan, çikolata kisti adını almışlardır. Bunlar genellikle çevre dokulara, bağırsaklara, tüplere yapışmış olarak izlenir. Bu kistler kötü huylu ya da kanser türünden değildir. Boyutları genellikle 4-5 cm kadar olur. Bazıları nadiren 10-15 cm kadar olur. Yumurtalıklarda genellikle tek taraflı olarak izlenir. Her iki yumurtalıkta nadiren görülürler.
Bu hastalıkta en fazla görülen şikâyet adet kanamalarında aşırı ağrı olması olmasıdır. Bunun dışında cinsel ilişkinin ağrılı olması, karın ağrısı, bulantı ve kusma, ateş gibi etkilerde görülebilir. Çikolata kisti ultrason tetkikiyle tipik görünümü sayesinde teşhis edilebilir. Kan testleri de tümör belirteçlerinin yükselmesiyle kist oluşumunun olduğunu ifade eder. Ancak kesin tanı konulması için, kistin dokusundan alınan parçanın patolojik incelemesinin yapılması gerekir.
Çikolata Kistinde Cerrahi Tedavi En Etkili Çözüm Yoludur
Yapılan ameliyatla çikolata kisti bir saatlik sürede alınabilir. Fakat ilerleyen kist oluşumunda kistle birlikte yumurtalığında alınması gerekebilir. Bu nedenle erken teşhisin önemi büyüktür. Bu kistlerde ilaç tedavisinin etkisi olmadığından, genellikle bu yola başvurulmaz. Fakat çikolata kistinin cerrahi yolla alınmasından sonra, tekrarlama olasılığının azaltılması için doğum kontrol hapı ya da başka ilaçlar kullanılabilir. Çikolata kisti ameliyatla alınsa bile, yeniden oluşması engellenemez. Fakat kistlerin tekrar oluşmama olasılığı da bulunmaktadır.
Çikolata Kisti Hamile Kalmayı Etkiler mi?
Gebe kalmakta zorlanan kadınlar arasında yapılan bir araştırmada, çikolata kistinin varlığı yüksek oranda bulunmuştur. Çikolata kisti olan kadınlarda kist nedeniyle meydana gelen yara dokusu tüplerde tıkanmaya neden olabilir, tüplerde işlev bozukluğu yaparak, yumurtlamaya engel olabilir. Fakat çikolata kisti tedavi edilebilen bir sorun olduğundan, kadınların şikâyetleri olmasa bile rutin jinekolojik kontrollerini ihmal etmemesi gerekir. Tedavide genellikle laparoskopik yöntem kullanıldığından, erken dönemde teşhis edilen kistlerden kurtulmak mümkün olur. Bu yöntemle sorunlu bölge yıkanır. Bu sayede kadın doğurganlığı yeniden kazanabilir. Ancak ilerlemiş kistlerin olması halinde, cerrahi girişimler kısırlık sorunlarını çözümleyemeyebilir. Bazı kadınlarda çikolata kistinin gebe kalamamaya neden sebep olduğu bilinmemektedir. Kistlere rağmen gebe kalamayan hastalara tüp bebek tedavisi uygulandığında, genellikle gebelik elde etmekte başarı sağlanabilir.
Çikolata Kistinin Görülme Sıklığı Nedir?
Çikolata kistinin hiç yakınması olmayan ve tedavi uygulanmadan gebe kalabilmiş olan kadınlarda bile olması yüzünden, bunun kadınlarda görülme sıklığı kesin olarak bilinmez. Açık ameliyat ya da laparoskopiyle çikolata kistlerine tanı konulduğundan, elde edilen oranlar farklı olmaktadır. Bunlara rağmen gebe kalamayan kadınlarda % 20-40 oranında çikolata kisti olduğu belirlenmiştir.
Çikolata Kisti Kısırlık Sebebi Olur mu?
Kendiliğinden gebe kalamayan kadınlarda yaklaşık olarak % 40 oranında çikolata kisti olduğu bilinir. Çikolata kisti erken aşamalarda olmasa bile, kistin büyüme gösterdiği ilerleyen aşamalarda kısırlığın olduğu gözlenmiştir. Bu sebeple kısırlık meydana gelirse, kadında gebelik elde edilemeyeceğinden çiftlere tüp bebek tedavisi uygulanmalıdır. Bazı kadınlara yapılacak cerrahi müdahaleler çikolata kistinin ilerlemesine neden olabilir. Kistin ilerlemesi halinde, kadında tüpler işlevini tam olarak yerine getiremez. Bu yüzden uygulanacak tüp bebek tedavisinin erken aşamada yapılması gerekir. Çikolata kistinde ilerleme olmadan tüp bebek tedavisi yapıldığında, kadınların gebe kalma olasılığı yükselecektir.
Çikolata Kisti Hastalarına Tüp Bebek Tedavisi
Kadına uygulanan cerrahi girişimler sonunda olumlu sonuç alınamadığı takdirde, çikolata kistinin ilerlemiş olduğu düşünülür. İlerlemiş kistler tüplerin işlevini yapamamasına sebep olur. Böyle bir sorun meydana geldiğinde, kist cerrahi girişimlerle tedavi edilemeyecek duruma gelir. Hastaların bir an önce tüp bebek tedavisine başlanmalıdır. Bunun için dikkate alınacak kriterler ise;
Cerrahi girişimden sonra, kadında bir yıl içinde gebelik elde edilemezse
Kadının yaşı 35’in üzerinde olması halinde, gecikmeden tüp bebek tedavisine başlanmalıdır. Çünkü bu yaşla birlikte kadının doğal olarak yumurtalık rezervi azalmakta ve gebelik elde edilmesi tüp bebekle bile zor hale gelmektedir.
Hastanın geçmişe dönük en az 3 yıldır gebe kalamaması halinde
Çikolata kisti bulunan kadının eşinde yeterli spermin olması halinde
Laparoskopi yöntemi uygulandığı zaman, hastanın her iki tüpünde kalın ve yaygın yapışıklık olması durumunda gecikmeden ilk olarak tüp bebek tedavisinin uygulanması düşünülmelidir. Yapışıklıklar laparoskopiyle açılsa bile, yeniden yapışıklığın tekrarlama riski vardır.
Çikolata Kistlerinin Kısırlığa Neden Olmasının Sebepleri Nelerdir?
Hastanın organlarında özellikle rahimde, yumurtalıklarda, tüpler ve bağırsakların arasında yapışıklıkların meydana gelmesi
Çikolata kistlerinin tüplerde tıkanıklığa sebep olması
Yumurtalıklarda bulunan sağlam dokuyu azaltması ya da yumurtalık rezervlerini olumsuz şekilde etkilemesi yüzünden
Yumurtalıklardaki folikül gelişimini bozması ve vücutta hormonal düzensizlikleri meydana getirmesi
Sağlıklı bir embriyo gelişimini önlemesi ve embriyonun rahim içinde tutunmasını engellemesi
Bağışıklık sisteminde farklılaşmaya neden olması
Çikolata Kistinin Olması Halinde Kısırlıkla Nasıl Baş Edilir?
Kısırlık sorunu çikolata kisti bulunan hastaları oldukça fazla etkiler. Bu durumda hastalar tedavi edilmeden gebe kalamazlar. Hastalığın ilerlemiş aşamalarında genellikle cerrahi girişimlerin uygulanması ya da kısırlık tedavileri yapılarak, kadının gebe kalması sağlanır. Kısırlığın tedavisinde ilk aşamada ovulasyon indüksiyonu ve aşılama yöntemi kullanılır. Bu tedavilerden sonuç alınamadığında, hastalara tüp bebek tedavisi uygulanır. Çikolata kistinin laparoskopi ya da ameliyatla alınmasından sonra, hastaların 1 yıl süreyle doğal yöntemlerle gebe kalmaları beklenir. Bu sürede doğal yollarla gebe kalamamış olan ya da ameliyat yapılırken gebe kalmayı engelleyen daha farklı sorunları olduğu tespit edilen hastalara tüp bebek yöntemi uygulanır.
Çikolata Kisti Tedavisi Nasıl Yapılmaktadır
Laparoskopi yöntemi endometriosis tedavisinde daha sık kullanılır. Rahim içinde olan hücrelerin rahmin dışındaki bölgelere yerleşmesi ve burada gelişme göstermesi hastalığın oluşmasını sağlar. Periton adı verilen karın zarında ve yumurtalıklarda odakların en fazla yerleştiği izlenir. Rahim ile kalın bağırsak arasında yerleşen hücrelerde, daha ağır lezyonlar etkili olur. İlerlemiş aşamalarda kadının rahminde, tüplerinde, yumurtalıklarında ve bağırsaklarında yapışıklıklar, ağrı, kısırlık ve diğer belirtiler görülebilir. Kistlerin ilk başlangıç evrelerinde karın zarı üzerinde barut yanığı tarzında lezyonlar oluşur. Bu aşamada oluşan lezyonlar laparoskopi ile yakılır ya da lazerle buharlaştırılarak yok edilebilir.
Çikolata kistinin ilerlemiş evrelerinde yumurtalıkların içinde endometrium denilen kistik yapılar meydana gelir. Rahim içinde olan endometrium denen zar tabakasının aynısının yumurtalığın içinde olması ve adetlerde fazla kanamaya neden olup kistleşme oluşur. Bu kistler etrafındaki dokularda yapışıklıklara neden olur. Ayrıca kısırlık, adet sırasında ağrı olması, cinsel ilişkide ağrı ve aşırı kanamalar görülebilir. Çikolata kistlerinin laparoskopik yolla alınması, kısırlık çeken çiftlerde gebelik elde edilme oranını yükseltir. Bu laparoskopinin yumurtalık rezerv kapasitesine zarar verilmeden dikkatli bir şekilde yapılması gerekir.