Çikolata Kisti Tanısı, Evreleri ve Boyutları Nasıldır?
Gebe kalamama gibi sorunları olan kadınların yapılan muayenesinde ve tetkiklerde belirlenen çikolata kisti, farklı aşamalarda olabilir. Cinsel ilişkide ağrı çeken, kronik ağrısı olan ya da adet dönemi tedavisinden sonuç alınamayan kadınlarda endometriozis olabilir. Çikolata kistinin neden oluştuğu hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Kadınlarda adet kanaması rahim iç tabakasını döşeyen hücrelerin dökülmesiyle olur. Bu dökülme sırasında hücrelerin bir bölümü geriye doğru giderek, fallop tüplerinden karın boşluğuna dökülür. Bu hücreler vücudun bağışıklık hücreleri tarafından yok edilir. Ancak bazı kadınların bağışıklık sistemi yeteri kadar çalışmadığından ya da genetik olarak karın boşluğuna giden hücreler burada karın zarına yerleşir. Üreme çağında olan kadınların % 10-15 oranında, gebe kalmakta zorlanan, kısırlık çeken kadınlarda ise, % 40 oranında çikolata kisti görülebilir. Kistlerin içindeki sıvının çikolata renginde olması nedeniyle, kistler çikolata kisti olarak tanımlanır. Bu kistler ultrason tetkikleriyle kolayca belirlenebilir ve teşhis konulabilir. Endometriozis ( çikolata kisti ) oluşumu önlenemez bir hastalık olduğu gibi, tedavi edilmediğinde ilerleme gösteren bir hastalıktır.
Çikolata kisti kaç evreden meydana gelir?
Çikolata kistleri incelendiğinde boyutu, yerleşim yeri, yerleştiği bölgedeki derinliği, yumurtalık ve bazı bölgelerdeki yapışık kistlerin miktarı değerlendirilerek, dört evre olarak incelenir.
1. Evre ( Minimal endometriosis ): Bu evre daha hastalığın başlangıç aşamasını gösterir. Bu aşamada kistler rahat gözlenemediğinden, tanı konulması güç olabilir. Hastalarda henüz belirgin şikâyetler başlamamıştır.
2. Evre ( Hafif endometriosis ): Bu aşamada rahatsızlık biraz daha ilerleme göstermiştir. Ancak birinci ve ikinci evrede cerrahi işlem yapılmasına gerek yoktur. Fakat cinsel ilişkide ya da adet döneminde ağrı meydana geliyorsa, laparoskopi yardımıyla kistlerin yakılması söz konusu olabilir. Bu evredeki ağrıların dayanılabilir olması nedeniyle, çikolata kistlerinin tedavisi genellikle ihmal edilebilir.
3. Evre ( Orta endometriosis ): Bu aşamada biraz daha ilerleyen kistler, rahatlıkla görünebilir hale gelmiştir. Bu evrede kistlerin büyüklüğü yaklaşık 3-4 cm kadar olmuştur. Hastalar bu aşamada rahatsızlıkları belirgin olarak hissetmeye başlar.
4. Evre ( Şiddetli endometriosis ): Bu evrede kistler vajinal ultrasonla rahatlıkla belirlenebilir. Bu aşamada yumurtalıkların birbirine yapışmasıyla kistler, bağırsağın sonunda, ortasında, bazen rahim duvarı arkasında yapışmış olabilir. Bu evre çikolata kistlerinin oluştuğu son evredir. Kadınların en fazla sorun yaşadığı evredir. Ağrılar bu aşamada ileri derecede hissedilir.
Ca-125 adı verilen tümör belirteci çikolata kisti varlığında yükselir. Normal zamanda Ca-125 sadece yumurtalık kanserleri söz konusu olduğunda yüksek değerde çıkar. Bu kanserlerde değeri 700-1000 kadar olurken, endometriozis durumunda bu değerler 50-100 arasına kadar yükselir. Çok nadir olarak bu değer çikolata kistinde, aynı kanserlerde olduğu gibi yüksek değerlere çıkabilir. Bunu Ca-125 dışında yine tümör belirteçlerinden olan, Ca 19-9 ölçümüde belirleyebilir.
Derin infiltratif endometriozis
Bu ileri evre endometriozis aşaması olup, meydana gelen ağrının kadının günlük yaşamını oldukça olumsuz şekilde etkilemesi söz konusudur. Hastalarda bu ağrılar adet döneminde, cinsel ilişkide ve büyük abdeste çıkarken daha fazla artış gösterir. Bu rahatsızlığın tanısı bazen zor olabilir. Şüphe duyulan olgularda, jinekolojik muayene sırasında bazı nodüllere rastlanılabilir. MR ve ultrason tetkiki tanı konulmasında yardımcı olabilir. Bu durumda tedavi için kapalı yöntemle yapılan cerrahi girişim tercih edilir. Bazen kalın bağırsağı tutan ve tüm organları etkileyebilen ileri aşamalarda hastada açık cerrahi tercih edilebilir. Bu tercih hangisi olursa olsun, anatomiye hakim olan, alanında uzman doktorlar tarafından ameliyat uygulanmalıdır. Kalın bağırsağı tutan durumlar söz konusu olursa, genel cerrah ve kadın doğum ekibi beraber çalışmalıdır.
Çikolata kistinde en riskli evre hangisidir?
Kadınlarda adet ağrılarının, cinsel birleşmede olan ağrıların olması durumunda, uygulanan tedavilere cevap alınamadığı durumlarda vajinal ultrasonla görüntülenebilen çikolata kistleri, adet döneminde gelen kahverengi kanla kendini gösterir. Kistleri ilk 2 evresi fazla tehlikeli olmayan aşamalardır. Kadınlara fazla rahatsızlık vermezler. Üçüncü ve dördüncü aşama ise, kistlerin ultrasonla kolayca görülebildiği en tehlikeli evrelerdir. Bu evreler orta ve şiddetli aşamalardır. Özellikle üçüncü evrede cinsel ilişkide ve adet dönemindeki ağrılar daha fazla olur. Kadınların rahatsız olmasına neden olur. Son evrede ise, kistlerin oluşumu tamamlanmış olduğundan, kistler cerrahi girişimle alınmalıdır. Kistlerin son aşamaya girmesiyle ağrılar daha şiddetli hale gelir. Bazıları anüse baskı yaparak, ağrıyı arttırabilir. Kistler yerinden çıkarıldığında, kadının yakınmaları sona erer. Bunların yeniden oluşma olasılığı oldukça düşüktür. Ancak tekrarlama olasılığı dikkate alınarak, hastaların düzenli şekilde takip edilmesi tavsiye edilir.
Çikolata kisti tanısı ve boyutları nasıl belirlenir?
Çikolata kistinin cinsel ilişkide ya da regl döneminde yaptığı ağrıların dışında, karnın alt bölgesi ve kasıklarda da ağrı olabilir. Bu ağrılar kistlerin oluşumundan önceden daha şiddetli olur. Bunlar ağrı kesici ilaçlarla geçmeyecek düzeyde olabilir. Özellikle üçüncü ve dördüncü evrede olan çikolata kistlerinde ağrılar bu derece şiddetli olabilir.
Endometriozis ( çikolata kisti ) rahim içindeki dokunun rahim dışına yerleşerek, bu dokunun davranışını burada taklit etmesiyle yaşanır. Bunlar genital organlar üzerinde, batın içinde farklı lezyonlara neden olur. Çikolata kistinin evreleri ve boyutları lezyonların yaygınlığı dikkate alınarak belirlenir.
Bu niteliği tam olarak belirlenmemiş olan lezyonlar, konumu, boyutu, invazyon derinliğiyle, overlerde ve fallop tüplerinde olan yapışıklıkların oranı dikkate alınarak, dört evreye ayrılmaktadır. Oluşan lezyonlar renklerine uygun şekilde, beyaz, siyah ya da kırmızı olarak renklerle sınıflara ayrılır. Son iki evrede karındaki yapışıklıklar ileri seviyelere gelmiş ve çikolata kistlerinin izlenmesi mümkün olur.
Yumurtalıkların endometriozise tutulması çikolata kisti olarak tanımlanır. Çoğunlukla peritoneal lezyonlarla ( karın boşluğunun içini örten zarla ) izlenen çikolata kistleri, bazı durumlarda izole olarak görülebilir. Kistlerin çapı 3 cm ya da daha fazla olduğunda, evrenin 3 ve üzeri olduğu düşünülür. Kistlerin son evrede olduğu ise, yumurtalıkların orta hatta birbiriyle yapışması ve bağırsakta rektum bölümünün orta hatta uterusun arkasına yapışmış olmasıyla belirlenir. Çikolata kistinin evresi ve boyutları vajinal ultrasonla kolayca belirlenebilir. Bunların kesin tanısının koyulması için, ameliyattan sonra yapılan patolojik incelemenin sonucunu almak gerekir.
Çikolata kistinin en şiddetli belirtileri hangi evrede olur?
Çikolata kistleri dört evre olarak gelişim gösterir. Bunların içinde dördüncü evre en sıkıntılı dönemdir. Bu evrede duyulan ağrılar oldukça şiddetlidir. 35 yaşını geçmiş olan ve gebe kalmaya çalışan kadınlarda tespit edilebilen kistlerin, jinekolojik muayeneyle belirlenmesiyle ve patolojik incelemeyle kesin tanısı konulabilir. Dördüncü evrede kistler 3-4 cm boyunda olmakta ve karın bölgesindeki yapışıklıklar en yüksek düzeye gelmektedir.
Çikolata kistinin belirtileri nelerdir?
- Adet miktarında aşırı artma, adet kanamalarının birbirine yaklaşması
- Adet döneminde idrar çıkışında ağrının olması
- İshal ya da kabızlık olması
- Adet döneminden önce ve adet döneminde aşırı ağrının olması
- Kısırlık
- Cinsel ilişkide ağrının olması
- Dışkılama sırasında ağrı duyulması
- Adet döneminde bağırsak hareketlerinde artış olması
Çikolata kisti tedavi edilmediğinde sonuçları nelerdir?
- Embriyoların gelişimini olumsuz olarak etkiler
- Embriyoların rahim içinde tutunmasına olumsuz yönde etki yapar
- Spermlerin canlılığını kaybetmesinde etkili olabilir
- Yumurtlama fonksiyonunda bozulmaya neden olur
Tedavi edilmeyen çikolata kistleri, yumurtalıkların içindeyse yumurtalıkların işlevini bozmakta ve kadının yumurtalık rezervini olumsuz etkiler. Bazı kadınlarda kistlerden temizlenmeyen yumurtalıkların alınması gerekebilir. Boyutları 3 cm altında olan çikolata kistlerinde bazı ilaçlarla ya da doğum kontrol haplarıyla tedavi sağlanabilir. İlaçlar progesteron ve östrojen hormonlarını baskılar ve kanamaları önleyerek, lezyonların ve kistlerin gerilemesine yardımcı olur. Kistlerin laparoskopiyle alınması ve adezyonların giderilmesi kesin tedaviyi sağlar. Bazı kadınlarda gebelikte kistlerin tedavisinde yardımcı olur.
Çikolata kisti oluşumu açısından kimler risk taşır?
Bu kistler kadınlarda en fazla rastlanan sorunlardan biridir. Doğurganlık çağında olan kadınlarda yaklaşık olarak % 5 oranında tespit edilir. 30-40 yaş arasındaki kadınlarda ve ergenlik döneminde ağrılı regl dönemleri olan ve ilaçlara yanıt vermeyen genç kızların % 20-25 oranında etkilendiği bir durumdur. Kronik alt karın ağrısı çeken kadınların % 25-40 oranında, kısırlık çeken kadınların % 40 oranında etkilendiği bir durumdur. Şiddetli adet ağrısı çekenlerde 4-6 kat, annesinde birinci derece akrabalarında çikolata kisti olanlarda ise 6-7 kat daha fazla görülür. Bağışıklık sistemi zayıflamış olan, erken dönemde adet döngüsü başlayan ve sık aralıklarla uzun adetleri olan kadınlarda çikolata kisti görülme olasılığı oldukça yüksek olur.