Çikolata Kisti Kansere Neden Olur mu?

Çikolata kisti yani endometrioma yumurtalıklarda meydana gelen selim tümörlerdir. Adet döneminde, cinsel ilişki sırasında ya da herhangi bir zamanda kronik bir pelvik ağrı olarak etki gösteren, yaşam kalitesini olumsuz etkileyen çikolata kistinin kansere neden olduğu söylenemez. Ancak çikolata kistinin oluşmasına neden olan etkenler, yumurtalık kanserinin oluşmasına neden olabilir. Çikolata kisti üreme çağında olan kadınlarda, östrojen ve progesteron hormonların etkisiyle izlenir. Bu kistler üreme çağındaki kadınlarda % 15 oranında, gebe kalamama sorunu çeken kadınlarda % 30 oranında tespit edilmektedir.

Çikolata Kisti ve Yumurtalık Kanseri İlişkisi

Çikolata kisti belirlenen yumurtalıkta, sonradan yumurtalık kanseri görülme olasılığı az da olsa mevcuttur. Fakat kesin olarak çikolata kisti yumurtalık kanserine yol açar denilemez. Endometriosis hastalığı var olan kadınlar üzerinde yapılan çalışmalarda elde edilmiş olan sonuçlara göre, hastaların % 1-2 kadarında odakların yerleşim gösterdiği alanlarda kanser oluşumu belirlenmiştir. Aynı zamanda endometriosis oluşumu tespit edilmeyen kadınlarda da yumurtalık kanseri riski olduğu tespit edilmiştir. Bu tespitlere göre, endometriosis hastalığı olsun ya da olmasın kadınların yumurtalık kanserine yakalanma riskinin % 1-2 olduğu söylenebilir.

Yumurtalık kanseriyle çikolata kisti arasındaki ilişki, biyolojik ve kalıtımsal mutasyon açısından incelenmiş, fakat bunlar arasında kanserle bir bağlantı gözlenmemiştir. Bu araştırmalar sonucunda çikolata kisti kansere neden olur, ifadesini doğrulayan sonuçlar elde edilememiştir. Bu yüzden yumurtalık kanseri ile çikolata kisti oluşumunda, genetik ve çevresel risk faktörlerinin değerlendirilmesi daha doğru olur.

Yumurtalık kanserinin oluşumunda, tümörün yerleşim alanı, ırkın yatkınlığı, kadının sosyo ekonomik durumu ve diğer etkenler etkili olmaktadır. Uzun süre doğum kontrol hapı kullanan, doğumu zamanında gerçekleşenler, gebelik sayısı fazla olan, yumurtalık kanalı bağlananlar ya da yumurtalıkları alınmadan rahmi alınmış olan kadınlarda yumurtalık kanserinin oluşma riski düşüktür. Ancak yaşı ilerlemiş olan kadınlar, ailesinde meme ya da yumurtalık kanseri öyküsü olan, kısırlık ilacı kullanan kadınlar yumurtalık kanseri açısından riskli kabul edilir.

Çikolata Kistinin Oluşumu

Rahim içinde olan ve endometrium denilen tabakanın, her ay gerçekleşen adet kanaması sırasında geriye akarak yumurtalıklara taşınmasıyla burada aynı davranışları devam ettirmesi nedeniyle, yumurtalıklarda kistik bir yapı meydana gelmektedir. Bu hücreler yumurtalıklarda her ay kalınlaşma ve kanama yaparak, rahimdeki gibi adet kanaması özelliğini gösterir. Meydana gelen kistik yapı çikolata kisti ya da endometrioma olarak tanımlanır. Genellikle iyi huylu kist olarak görülürler. Ancak verdikleri olumsuz etkilerle kadının yaşam kalitesi üzerinde sorun haline gelirler. Tüp bebek tedavisinde bile olumsuz etkilere neden olmazlar. Daha çok 35 yaşın üzerindeki kadınlarda etkili olurlar. İçeriğinde aynı erimiş çikolatayı andıran bir sıvı barındırırlar.

Yumurtalık kanseri oluşumunda etkili olan faktörler

  • Tümörün yerleşim alanı
  • Kadının ırkının yumurtalık kanserine olan yatkınlığı
  • Kadının sosyo ekonomik durumu
  • Ailesinde genetik olarak meme kanseri ya da yumurtalık kanseri öyküsü olan kadınlar
  • Menopoz dönemine girilmesi
  • Kısırlık ilaçlarının kullanımı

Yumurtalık kanseri ölümcül bir kanser türüdür. Teşhisinin geç olması nedeniyle, oldukça önemli bir yere sahiptir. Kanserler her 5 kadından birinde etkili olmasına rağmen, erken tanısı oldukça zordur. Her yaşta etkili olsa da, genellikle 45 yaş civarında daha fazla görülür. Kadınlarda menopozdan sonra daha fazla görülür. Yaşın ilerlemesiyle birlikte, yumurtalık kanseri riski yükselir. Kanser köken aldığı dokuya göre türlere ayrılmaktadır. En fazla yüzey epitelyum hücrelerinden köken alan yumurtalık kanserleri görülür.

Yumurtalık kanseri oluşumunu azaltan faktörler

  • Kadının doğum kontrol hapı kullanması
  • Doğumunu zamanında yapmış olmak
  • Gebeliklerin sayısının fazla olması
  • Sadece rahmin operasyonla alınması
  • Yumurtalık kanalları bağlanmış olan kadınlarda, yumurtalık kanseri riski düşer.

Yumurtalıkta çikolata kistinin belirtileri nelerdir?

  • Karında ve kasıkta ağrı olması
  • Kısırlık sorunu olması
  • Karında kitle hissedilmesi
  • Cinsel ilişkide ağrı olması
  • Adet ağrılarının şiddetli olması

Çikolata kisti bazı kadınlarda herhangi bir belirti göstermeden ilerlemekte ve rutin jinekolojik muayeneler sonucunda tespit edilmektedir. Gebe kalma sorunu yaşayan çiftlerde, bu kısırlık kontrolleri sırasında tespit edilebilir. Kistlerin genel olarak ağrıya neden olması ve kitlenin hissedilmesi belirtileri, bu grup hastada görülmez.

Çikolata kisti genellikle yumurtalık ve karın zarına yerleşir. Ayrıca makat ve rahimde yerleşen kistlerde bulunmaktadır. Bu durumda tuvalete çıkarken ağrı olabilir. Bu nedenle kadınlar bedenlerini iyi tanımalı ve oluşan değişimleri gözlemleyerek doktor kontrollerini ihmal etmemelidir. Kistlerin tanısı vajinal ultrasonografi yapılarak, % 90 oranında yapılabilir.

Çikolata Kisti Neden Oluşur?

Çikolata kistlerinin neden oluştuğu tam olarak bilinmemektedir. Bu konuda bazı teoriler öne sürülmüştür.

Retrograd akım yani endometrium dokusunun adet sırasında tüpler aracılığıyla karın boşluğuna geçmesiyle endometriosis odaklarının oluştuğuyla ilgili teori temel olarak kabul edilir. Bunun dışında vücuttaki başka mekanizmalarında bunda etkili olduğu düşünülür. Bunlar arasında hücrelerdeki yapısal değişiklik, kan yoluyla yayılım ya da kadının bağışıklık sisteminde olan değişimlerde bulunur. Kadınlarda zamanla artan adet ağrılarının olması endometriozis hastalığı konusunda uyarıcı olmalıdır. Ancak normal muayene ile bunun anlaşılması zordur. Ultrasonla kistik görüntüler incelenebilir. Kesin tanı için, laparoskopiyle direkt inceleme yapılmalıdır.

Çikolata Kisti Ne Zaman Ameliyat Edilmelidir?

  • Çikolata kisti kadında aşırı ağrılara neden olarak, yaşam kalitesini düşüren etkiler yapıyorsa cerrahi girişimle alınabilir. Yapılan vajinal ultrasonografiyle % 90 oranında tanı konulduğunda, doktorun kanserden şüphe duymasını gerektirecek bir şey varsa, ameliyat mutlaka uygulanmalıdır. Ancak kanserden şüphe edilmiyorsa ve kadının gündelik yaşamını etkileyecek kadar şiddetli ağrılar yoksa hastanın ameliyat edilmesi gerekmez. Bu durumda doktorlar zaten ameliyatı önermezler. Çünkü cerrahi operasyonda yumurtalık dokusunun sağlıklı dokuları da zarar görebilir. Çikolata kistleri için ameliyat kararı alındığında, açık ameliyat yapma yerine laparoskopiyle operasyonun yapılması gerekir. Bu şekilde laparoskopiyle yapılan ameliyatın avantajları ise;
  • Bu ameliyatlar genellikle ayaktan yapılabilir
  • Ameliyatın ardından hastalarda daha az ağrı olur
  • Ameliyat için yapılan kesiler 0,5-1,0 cm kadar olduğundan, sonrasında daha az ağrı verir
  • Hastalar günlük faaliyetlerine daha kısa sürede dönebilirler.

Yumurtalık Kanseri Riskinin Düşürülmesi İçin Yapılması Gerekenler Nelerdir?

  • Kadınlar yaşamları boyunca yumurtalık kanserine yakalanma riskini % 1-2 oranında taşır. Bazı faktörlere dikkat edilmesi halinde, bu oranın düşürülmesi ve yumurtalık kanserinin oluşma riski azaltılabilir.
  • Doğum kontrol hapının uzun süreli kullanımı riski % 40 kadar düşürebilir
  • Gebeliklerde gününü tamamladıktan sonra doğum yapmak riski % 40 kadar düşürür, bu oran her gebelikte daha fazla düşer
  • Bir operasyonla yumurtalıklar bırakılarak, rahmi alınan kadınlarda ya da yumurtalık kanalları bağlanan kadınlarda kansere yakalanma riski % 50 oranında düşer
  • Kadının yumurtalığın bir tanesinin alınması halinde, kanser olma riski değişim göstermez
  • Yumurtalıkların uyarılmasını sağlayan kısırlık ilaçları kansere yakalanma riskini arttırabilir.
  • Ailesinde meme ya da yumurtalık kanseri olan kadınlarda risk yükselir
  • BRCA 1 ile BRCA 2 genleri pozitif çıkan her 3 kadının 1 tanesi yumurtalık kanseri riski taşımaktadır.
  • Yumurtalık kanseri riski yaşın ilerlemesiyle birlikte artar. Kadının 60’lı yaşlarda olması halinde bu risk en yüksek değere ulaşır. Genç yaştaki kadınlarda oldukça nadir görülen yumurtalık kanseri, 30 yaşın altındakilerde 10.000 de 5 kadar görülür.