Miyom Arttıran Faktörler

Kadının doğurganlığının simgesi olan rahim, yapı itibarıyla kas yapısından oluşan bir iç üreme organıdır. Rahim ve rahim ağzında olan düz kas dokularında oluşan miyomlar, kas dokusu ve bağ dokusu içerir. Bunların büyüklüğü birbirinden farklı olabilir. Üreme çağındaki kadınları etkileyen oluşumlar, en fazla 35-45 yaş artasındaki kadınlarda görülür. Miyomların her biri miyom nüvesi olarak tanımlanır. Bu oluşumlar genellikle iyi huylu tümörlerdir. Kansere dönüşme olasılıkları yaklaşık binde beş kadar düşük oranda olur. Kesin tedavi edilmeleri için ameliyatla çıkarılmaları gerekir. Kullanılan ilaçlar sadece geçici rahatlama sağlar ve ameliyat öncesinde miyomların kontrol altına alınmalarına ve küçülmelerine yardımcı olur. Çoğu kadın miyomu olduğunun farkında bile değildir. Ancak kadında aşırı adet kanamasına, ağrıya, gebe kalamama ya da organlara yapılan bası nedeniyle kabızlık, sık idrara çıkma gibi etkilere neden olursa, tedaviyle çıkarılmaları gerekli olur.

Miyomlar rahimde, rahim dışında herhangi bir bölgeye yerleşim gösterebilirler. Pelvis bölgesinde en fazla görülen tümörlerden biridir. Bunların neden oluştuğu kesin olarak bilinmemektedir. Ancak bazı etkenlerin miyom oluşumunda etkili olduğu düşünülür. Özellikle genetik etkenler, çevresel faktörler ve hormonların bunda etkili olduğu bazı gelişmelerden dolayı düşünülmektedir. Düzenli bir şekilde jinekolojik muayene olan kadınlarda daha erken dönemde hatta rahatsızlık vermeden önce tespit edilebilirler. Bunların kadına rahatsızlık vermemesi halinde, yakından takip edilmesi faydalı olur. Büyümeleri sürekli olarak kontrol altında tutulmalıdır.

Miyom Belirtileri Nelerdir?

Miyomlar her zaman rahatsızlık veren belirtilere neden olmadığından, çoğu zaman tesadüfen teşhis edilebilirler. Rutin muayenede ya da başka bir sebepten dolayı belirlenen miyomlar, sadece takip edilirler. Miyom belirtilerinin içinde en fazla görüleni ve hastaların doktora gitmesine neden olanı adet kanamalarının fazla olması ya da adetler arasındaki ara kanamalardır. Bunun dışında adetlerde düzensizliğe, cinsel ilişkiden sonra kanamaya, cinsel ilişkiden sonra kuyruk sokumuna yayılan ağrıya, kasık ağrısına neden olabilirler. Ayrıca boyutları büyümüş olan miyomlar çevredeki diğer dokulara baskı yapabilir. Bu durumda bağırsaklara bir baskı söz konusuysa kabızlık, karında şişkinlik ve gaz sorunları oluşabilir. Mesaneye baskı yapan miyomlar sıkça idrara çıkmaya neden olabilir. Kanamaların fazla olması kadınlarda anemiye yani kansızlığa neden olabilir. Bu nedenle kadınların kendinde bu etkilerin olduğunu görmeleri halinde, mutlaka miyomlar açısından değerlendirilmeleri gerekir.

Miyomların Oluşmasını Arttıracak Risk Faktörleri

Miyomların oluşma nedenleri tam olarak bilinmese de, bazı riskli durumlar oluşmalarına neden olabilir. Bu faktörler genetik olabileceği gibi, dışsal etkenlerden kaynaklanabilir. Siyah ırktaki kadınlar bu konuda daha fazla risk altındadır. Daha önceden rahimde herhangi bir gebeliğin yaşanmaması, yanlış beslenme, alkol kullanımı, yüksek tansiyon gibi etkenlerde miyom oluşumunu tetikleyebilir. Bu konuda yapılan araştırmalarda egzersiz spor yapılmasının, sigara kullanımının miyomlarda azalmaya, küçülmeye neden olduğu belirlenmiştir. Miyomlardan korunmak için sağlıklı bir yaşam düzeninin kurulması oldukça önemlidir. Kadında genetik olarak miyoma yatkınlığın olmasının, miyom riskini arttırdığı düşünülür. Bu sonuca ailesinde miyom olan kadınlarda miyomun daha fazla görülebildiği için ulaşılmıştır. Miyom oluşumunda etkili olan faktörler;

  • Hiç doğum yapmamış olmak ( Nulliparite )
  • Siyah ırktan olmak
  • İlk adet kanamasının erken yaşta başlaması ( Erken menarş )
  • Beslenme yetersizliği ya da yanlış beslenme
  • Alkol kullanımı
  • Ailesel yatkınlığın olması
  • Yüksek tansiyon sorunun olması

Miyom Oluşumunda Genlerin Etkisi

Miyomların oluşumunda genlerin oldukça etkili olduğu düşünülmektedir. Ailede annede ya da kız kardeşlerinde miyom tanısı konulan kadınlar, şikâyetleri olmasa bile bu konuda değerlendirilmelidir. Araştırmacılar bazı kadınların miyom oluşumuna ait genleri ailesinden aldığına dair görüş birliğine varmıştır.

Kadınlarda oluşan miyomların yaklaşık % 40-50 oranında, tümör spesifik kromozomal anormallikler tespit edilmiştir. Miyom oluşan kadınlarda 12. ve 14. kromozomlar arasında trans lokasyonlara ve 7. kromozom ile 12. kromozomda delesyona rastlanmıştır. Bu genetik farklılıklar vücudun rahim dokusunda östrojen ve progesteron hormonlarına vereceği yanıtı etkilemektedir. Bunların dışında kalan kadınlarda ise, büyük olasılıkla henüz tespit edilememiş olan genetik faktörler söz konusu olabilir. Kadında fazla salınan östrojen ve progesteron hormonlarının miyomun büyümesini arttırması, bu tespitin doğrulanmasını sağlayacak bir etkendir.

Miyom Oluşumunda Hormonların Etkisi

Kadınlık hormonları olan östrojen ve progesteron seviyelerinin fazla olması, vücutta hormonal dengesizliğe neden olarak, miyom oluşumunda etkili olabilir. Bu hamilelik ve menopoz döneminde daha bariz şekilde görülebilir. Hamilelikte artan hormonların miyomlarda büyümeye ve miyom oluşturmaya sebep olmaktadır. Menopoz döneminde ise, hormon seviyelerinin düşmesi miyomlarda azalmaya, küçülmeye hatta tamamen kaybolmaya neden olur. Bu nedenle hormonal etkilerin miyom oluşumunda risk olarak görülmektedir. Gebelikte olan olumsuz etkiler bazen miyomların çıkarılmasını, bazen de doğumun sezaryenle olmasını sağlar. Bu yüzden kadınların gebelik öncesinde jinekolojik muayeneden geçmesi ve miyomlar açısından incelenmesi tavsiye edilir. Çünkü çoğunlukla var olan miyomlar herhangi bir belirtiye neden olmaz. Bu dönemlerin dışında kadının vücudunda hormon seviyelerine etkileyebilecek stres, diyet yapma, gerginlik gibi durumlarda miyomların oluşmasına ya da var olanların büyümesine etki edebilir. Bunlar direkt olarak vücuttaki hormonal dengeyi bozacak unsurlardır.

Miyom Oluşumunda Çevresel Faktörlerin Etkisi

Günümüzde teknolojinin ilerlemesiyle birlikte üretimi yapılan çoğu ürünün içinde östrojeni taklit edebilen kimyasallar yer almaktadır. Bu ürünler kadınlarında kullandığı kozmetik ürünler, sabun, diş macunu gibi tuvalet malzemeleri, çeşitli ilaçlar, gıda içerikleri, yumuşak plastikler gibi malzemelerdir. Bunlar vücuda östrojen hormonu yüklemekte ve dokularda hassasiyet nedeniyle işleyişin bozulmasına neden olmaktadır.

Miyom Oluşumunda Beslenme ve Aşırı Kilo Etkisi

Kadınların fazla kilolu olması miyom oluşumunda olumsuz etki yapmaktadır. Kilolu olan kadınlarda miyom tespiti daha fazladır. Beslenmesinde kırmızı et ve şarküteri ürünlerine ağırlık veren kadınlarda miyom oluşumu açısından riskli kabul edilmektedir. Araştırmalarda sebze ve meyve tüketimine gereken önemi veren kadınlarda, diğer risk faktörlerinin etkili olmaması halinde miyomlara daha az rastlandığı belirlenmiştir.

Doğum Kontrol Hapları Miyom Oluşumunda Etkili midir?

Daha önceki yıllarda doğum kontrol haplarının içeriğinde östrojen ve progesteron olduğu için, miyom oluşumunda etkili olduğu düşünülürdü. Ancak bu konuda yapılan çalışmalarda doğum kontrol yöntemi olarak, doğum kontrol hapı kullanan ve kullanmayan kadınlarda miyom oluşması açısından herhangi bir fark tespit edilmemiştir. Hatta bazı kadınlarda doğum kontrol hapı kullanımı, miyomların küçülmesine bile neden olur.

Miyom Oluşumunda Progesteron Hormonu Tedavi Sağlar mı?

Miyom tedavisi ve etkilerinin azaltılması için önceden kullanılan ilaçlardan birisi progesteron hormonudur. Progesteron hormonunun vücuttaki östrojenin etkilerini dengelemesi açısından etkili olması nedeniyle, bunun miyom tedavisinde kullanılması uygun görülmüştür. Fakat progesteron kullanılan hastalarda, zaman içinde miyomların küçülmesi yerine miyomları büyüttüğü tespit edildiğinden, günümüzde miyom tedavisinde ve korunmasına progesteron kullanılmamaktadır.

Miyomlar İçin Cerrahi Tedavi Ne Zaman Uygulamalıdır?

Miyom tedavisinde kesin sonuç sadece cerrahi olarak miyomların çıkarılmasıyla sağlanır. Tedavide cerrahi uygulamaların kaçınılmaz olması, kadında kontrol altına alınamayan kanamaların olmasında, idrar yollarına baskı yapan büyümüş miyom nedeniyle böbrek hasarının meydana gelmiş olmasında ve miyomun kanserleşme eğilimi gösteriyor olmasında gerçekleşir. Bu durumlarda miyomlar mutlaka cerrahi uygulamalarla çıkarılmalıdır.